Bebeğin hareketleri; Yeni doğmuş bir bebek hareketlerini kendiliğinden yapar; bu ilk hareketler yeterli sayılabilir. Bu hareketlerin sıkıntısız yapılabilmesi için bebeğin giyeceklerinin yeteri kadar bol olması gerekir. Kundak, kuşak gibi sıkı şeyler, üzerindeki fazla kalın ve ağır örtüler, battaniyeler bebeğin hareketlerini engeller. Bunlardan başka, bebek sıkışık, rahatsız biçimde yatırılma-malı, daha iki üç aylıkken nasıl yattığına dikkat edilmelidir.
Bebeğin hareketlerini kolaylaştırmak için beşikteki, yataktaki duruşunu, yatışını sık sık değiştirmeli, günde birkaç defa 5-10 dakika tüm çıplak bırakarak rahatça devinmesini sağlamalıdır. Bacak arasına bağlanan bezleri elden geldiğince erken çıkarıp yerine pantolon veya tulum giydirmek de hareketlerinin rahatlığını sağlama bakımından yararlıdır. Böylece, çocuk giyimli olduğu nalde oldukça rahat bir şekilde hareket edebilme olanağına kavuşur.
Çocuk ne zaman gerçek jimnastiğe başlamalı sorusu çok sorulur. Oysa çocuğun kucağa alınması bile kaslarının gerekli hareketleri yapmasına yeter. Öyle ki annesi veya öteki yakınları tarafından fazlaca sevilen bir çocuğa jimnastik yaptırılması pek gerekli sayılmayabilir. Bununla birlikte bu aylarda da çocuğa jimnastik yaptırmanın tabii ki hiç bir sakıncası yoktur. Tersine, çocuk daha ilk aylardan başlayarak bazı hareketlere kolayca alışmış olur.
ilk aylarda bebfeğin ilk çabalarını başını dikleştirmeye yönetmelidir. Bu hareket boyun ve ense kaslarını harekete geçirir. Daha sonra sırt kaslarını çalıştırarak oturması sağlanır. Bebeğin yapmayı en son öğrendiği doğal hareketler bacak kaslarını işleterek ayakta durmaya çalışmasıdır.
Bebek sıkı, dar, ağır şeyler giymişse, sürekli olarak yatağında bırakılırsa, altının değiştirilmesi, mavnasının yedirilmesi yatağında yapılırsa bütün bu hareketler zorlaşır. Hiç bir uyarma hiç bir dürtü olmayınca çocuk kaslarını uygun bir biçimde çalıştırmaz; bunun sonucu olarak çeşitli hareket yeteneklerini kazanmakta gecikir. Hatta, kaslarının çalıştırılması önemsenmeyen bebeklerde çok seyrek rastlan-makla beraber, kas hipotonisi (güçsüzlüğü) ve hipotrofisi (küçülmesi) bile görülmektedir.
Ancak bunlar aile içinde büyüyen çocuklarda pek görülmeyen durumlardır. Daha çok bırakılmış, bulunmuş çocuklarda, yetimhanelerde büyütülen kimsesiz çocuklarda rastlanır. Ayrıca, şu ya da bu nedenle sürekli olarak hastanede yatakta kalması gereken hasta çocuklarda da aynı şekilde kas geJişmesi gecikmesi durumu olur. Böyle yetimhane, hastane gibi kuruluşlarda personel eksikliği, çocukların yeterince kucağa alınması yani kaslarının uyarılması, harekete geçirilmesi gereğinin yerine getirilmesine engel olmaktadır. Annenin en küçük bebeği ile uğraşması olanaksız bulunan çok çocuklu ailelerde de bu duruma rastlanabilir.
Yanlış bir «disiplin» fikriyle çocuğu kucağa almaktan fazlasıyla kaçınan, işi nedeniyle evinde çok az kalan annelerin çocuklarında da benzer bir durum görülebilir.
Hareketsizliğe tek çare jimnastiktir. Bebek kendiliğinden hareketsizse, bir takım jimnastik hareketleri yaptırmak uygun o-lur. Bunlar düzenli bir biçimde olmalıdır. Bu jimnastik bebek aşağı yukarı dört aylıkken başlatılabilir. En uygun saat olarak da banyodan hemen sonrasını seçmelidir. O sırada kaslar sıcak suyun etkisi altında gevşemiş olduğundan bebek hareketleri kolayca uygulayabilir.
Bu hareketleri her zaman aynı kimsenin yaptırması iyidir. Böylelikle hareketi yaptıran bebeğin ilerlemelerini yakından izleyebilir; yeni hareketlerin ne zaman ekleneceğine karar verebilir. Hareketlerin temposu düzenli ve ağır olmalıdır. Hatta bu hareketlerin alçak sesle söylenen bir cümleye, ağır, yavaş bir şarkı dizesine, bir tekerlemeye uydurulması en iyi yoldur. Bu tekerleme sık sık değiştirilmezse, bebekle hareketi yaptıran arasında düzenli bir ilişki kurmuş o-lur ve bir çeşit koşullu refleks yaratarak bebeğin fiziksel hareketlere psikolojik katkıda bulunmasını sağlar.
Jimnastiğin genel tekniği şunlardan o-iuşur: Bebek yatak vb.’nın üzerinde çırılçıplak konulmalıdır. Yazın egzersizlerin a-çık havada yapılması çok iyi olur. Başlangıçta bu çalışmalar çok kısa sürmeli, çocuğu yorup sinirlendirilmemelidir. Zamanla bu jimnastik süreleri azar azar uzatılabilir; ancak hiç bir vakit on beş dakikayı geçirmemelidir. Süt çocuğuna jimnastik yaptırmanın çeşitli yöntemleri vardır. Hepsinde ortak olan, önce bebeğe pasif hareketler yaptırıp daha sonra çocuk işbirliği yapacak duruma gelince aktif hareketlere geçmektir. Çocuk, kendisine bu hareketleri yaptırmakta olan kişiyle işbirliği yapabilecek duruma erişmeden önce, aktif hareketlere geçmenin yararı yoktur.
ileri düzeydeki ülkelerde süt çocuğu jimnastiği hastanelerde bu işin uzmanları tarafından yaptırılmaktadır. Ancak, yaygın olan davranış evde anne veya herhangi bir başka kimse tarafından jimnastik yaptırılmasıdır. Çünkü yaptırılan hareketlerin bir kısmının bir uzmanın varlığına ihtiyaç göstermesine karşılık hareketlerin birçoğu da anne tarafından büyük bir kolaylıkla uygulanabilir. Annenin bu hareketleri sürekli olarak yaptırması çocuğun sağlığını destekler.
Süt çocuğuna yaptırrlacak en basit ve en kolay hareketler, bu konuyla yakından ilgilenmiş olan kadın eğitimci Ziller’in belirlediği hareketlerdir. Bebek sırt üstü yatırılır ve kolları 1. ve 2. resimlerde görüldüğü gibi bir yana açıp bir kavuşturarak haç biçimi hareket ettirilir. Bundan sonra kollar, önce biri sonra öteki olmak üzere (resim 3 ve 4) başın yan tarafına doğru dikleştirilir. Birkaç dakika dinlenmesini bekledikten sonra bebeğin bacakları bilekle baldır arasından birer elle kavranıp bacağa tam kıvrılma hareketi yaptırılır (resim 5), sonra bacak tekrar yavaşça çekilerek yeniden düzgün duruma getirilir
Selamlar paylaşım yeminle çok güzel, face de paylaştım
Merhaba paylaşım cidden dikkat çekici, şukuladım
Slm web siten süper ötesi çok hoşuma gitti, facebookta paylaştım