Çocuğun nöropsişik yani sinirsel-ruhsal gelişiminin incelenmesi yapısal gelişiminin incelenmesinden daha zordur. Çünkü elde yapısal gelişme hakkında hükme vardıracak, neyin normal neyin anormal olduğunu gösterecek ölçüler vardır. Oysa ruhsal alanda normalin ve anormalin tanımlanması daha kaypaktır. Çünkü ruhsal işlev (ya da psişik fonksiyon) denilen karma işlemlerin yapısına çoğu belirsiz olan, pek çok öge girer. Bunların ölçülmesi ve değerlendirilmesi ise uzmanlık işidir.
Çocuğun sinirsel-ruhsal gelişimi
Ancak, bütün bunlara rağmen araştırıcılar, ruhbilimciler, pedagoglar çocuğun ruhsal yapısında bir düzen aramışlar, bir takım aşamalar saptamışlar; bir takım sınıflandırılabilir, ölçüye vurulabilir temel görünüşler aramışlardır. Çocuğun zekâsı hareket özelliğine, uyum yeteneğine, (algısal uyabilme, ellerini kullanabilme, konuşma, kısaca edindiği deneylerden yararlanabilme), diline, kişisel ve toplumsal davranışına yani çevresine gösterdiği tepkiye göre değerlendirilir, ölçülür.
Çocuğun zihinsel davranışlarının bu temel görünüşleri değişip, yaşa göre geliştiğinden bunların hepsini birlikte değerlendirip çocuğun vardığı zekâ düzeyinin kesinlikle belirlenmiş bir şeması çıkarılabilir.
Fakat çocuğun zekâsı değerlendirilirken bu değerlendirme hep zekânın neye yöneldiğini araştırarak yapılmalıdır. Çocuğun karakterindeki, davranışındaki bozukluklar çevreye tepki gösterme biçimini etkileyebilir; hatta zekâ dağarcığını sarsabilir.
Zekâ ölçümü ve Z.B. Çocukların zekâ ölçümünde Z.B. ve bir sayı bulunur. Bu harfler zekâ bölümü sözlerinin baş harfleridir. Zekâ ölçümü çocuğun zekâ yaşının kendi yaşma bölümünden çıkan rakamı gösterir.
Zekâ yaşı nedir?
Çeşitli yaşlarda 0 yaşından 14 yaşına kadar binlerce çocuk üzerinde yapılan bir takım zekâ a-raştırmaları, deneyleri sonucunda araştırıcılar çocukların zekâsını bir takım basamaklara ayırmışlardır. Yaptıkları testler daha önceki bölümlerde üzerinde durulmuş olan dört yaş aşamasına uygun olarak hazırlanmıştır. Böylece zihinsel gelişmenin çeşitli yaşlarda ne düzeyde olacağı, olması gerektiği saptanmıştır, örneğin altı aylık bir bebeğin belirli bir takım hareketleri yapabilecek, eline verilen tahta kutu-cuklarla oynayabilecek, kendisine gösterilen ilgiyi belirli bir tutumla karşılayabilecek düzeyde olması gerekmektedir.
Bu düzey, altı aylık binlerce çocuk üzerinde yapılan deneyler sonunda saptanmıştır. Elde bu saptanmış düzey konusunda bilgiler olunca, zekâsı öğrenilmek istenilen altı cıylık bir bebeğe bir dizi test yaptırılır; bu testlerde kolaydan zora doğru, bebeğin yapmayacağı, üstesinden gelemeyeceği düzeydekilere kadar gidilir. Ancak test sırasında çocuk zorlanmaz. Çocuk altı aylık bebek için önceden saptanmış düzeyin testlerinde durursa Z.B. 6; 6=1 d i r denilir.
Çocuğun zihinsel gelişmesi geriy-se, başka bir deyimle zekâ yaşı kendi yaşının altındaysa Z.B. 1 in altında çıkar. Z. B. si 0,90 ile 1,10 arasında olan çocuk, zihinsel gelişmesi normal bir çocuktur. Altı aylık bir bebek ancak üç aylık bebeklerin testine cevap verebiliyorsa Z.B. 3 : 6 = 0,50 dir. Bunun tersine altı aylık, bir bebek 10 aylık çocukların testlerini başarıyorsa Z.B. 10:6=1,66 dır. Birinci örnekteki bebek «geri kalmış»tır. ikinci örnekteki bebek ise «üstün yetenekli»dir. Tabii böyle çocukların ilerideki zihinsel gelişmeleri, normalden sapma derecelerine göre değişir.
Ufak bir gerilik yaş ilerledikçe alıştırmaların yardımı ile yokedilir ve çocuk normal basarmağını bulur, önemli gerilikler (Z.B.’-nin 0,60-0,50 olması) azaltılabilir, fakat hiç bir zaman normalin sınırına varamaz.
Üç yaşının üzerindeki çocuklarda testler hareketten çok zihin çalışmasına yöneltilir. örneğin soru sorulur, çocuğun karşılık vermesi istenir; hesap yaptırılır, basit alıştırmalar yaptırılır, cümle kurdurulur. En zor, araştırıcı için yorumlanması en karma testler doğumdan sonraki ilk aylarda yapılan testlerdir. Bunlar daha çok bebeğin davranışlarının gözlenmesine dayanır. örneğin bebeğin oturmuş durumda kalıp kalamgdığı, başını dik tutup tutamadığı, duruşunu değiştirip değiştiremediği, bir şeyi eliyle kavrayıp kavrayamadığı önemli veriler sağlar.
Bu nedenle bu kadar küçük bebeklerde zekâ bölümü sonucu (Z.B.) deyimi değil de, ruhsal-hare-ketsel basamak deyimi kullanılır. Ancak bunun da hesaplanması ayni ilkelere dayanır.
Slm siten ciddiyim hayran bıraktı, şukuladım
merhaba arkadaşlar sayfan inanki çok hoşuma gitti, linkedinde paylaştım
Merhaba herkese web siten inan ki ilgi uyandırıcı, face de paylaştım
Selam siteniz inanılmaz çok güzel, sosyal medyada paylaştım
Selamlar siteniz vallaha çok güzel, linkedinde paylaştım