Düşük yumurta sayısı erken menopozun habercisi olabilir. Hollanda da yapılan bir çalışmanın sonucu tüp bebek tedavisi gören kadınlarda toplanan yumurta sayısı ile menopoz yaşının ilişkili olabileceğini düşündürüyor. Araştırmaya göre tedavi sırasında az sayıda yumurta geliştiren kadınların erken menopoza girme olasılıkları daha yüksek
Aynı biyolojik yaşta olmalarına rağmen kadınların yumurtalık fonksiyonlarını farklı zamanlarda kaybetmelerini açıklayan üreme sisteminin yaşlanması kavramının destekliyor.
Bilindiği gibi 20 yıldan beri uygulanan tüp bebek işleminde erkekten alınan sperm ile kadından alınan yumurta laboratuar şartlarında dölleniyor ve elde edilen embryolar rahim içerisine geri veriliyor.
Tüp bebek uygulamaları genelde değişik tedaviler denemesine rağmen hamile kalamayan kadınlarda son çare olarak uygulandığı için bu kadınların yaşı nispeten daha ileri oluyor. Bu durumdaki kadınların overlerinde kalan yumurta sayısı da doğal olarak daha azalmış olduğundan hamile kalma olasılıkları genç yaştaki kadınlara göre biraz daha düşük oluyor.
Fertilite ve Sterilite isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırmada bir kız bebek doğduğunda overlerinde yaklaşık 1-2 milyon yumurta hücresi barındırdığı, bu sayının giderek azaldığı ve ilk adet kanamasını gördüğünde yaklaşık 300.000 yumurta hücresi kaldığı hatırlatılıyor. Bu sayı kadın 30luyaşların ikinci yarısına ulaştığında 25.000 civarına düşüyor. Tüm yumurtalar tükendiğinde ise kadın artık menopoza giriyor.
Yapılan bu çalışmada 46 yaşından önce menopoza giren kadınlar erken menopoz olarak tanımlanmış. Veriler 1980-95 yılları arasında tüp bebek tedavisine alınan 26.428 kadından elde edilmiş. Takipler sonucu 38 kadının erken menopoza girdiği saptanmış. Sonuçta ilk tüp bebek denemesinde 3 ya da daha az sayıda yumurta hücresi üreten kadınların üçten fazla yumurta üreten kadınlara göre erken menopoza girme olasılığının 12 kat fazla olduğu saptanmış.
Menopozla birlikte cinselliğe ilgi azalması olacağı düşünülse de bu olay daha çok menopozla birlikte oluşan psikolojik faktörlerden kaynaklanmaktadır. Kadın menopozla birlikte vücud imajının kaybolacağının ve kadınlık fonksiyonlarının sona ereceğinin kaygılarını duyar. Artık cinsel çekiciliğinin kalmadığını düşünen kadın cinselliğe olan ilgisini de kaybeder. Gerçekte menopozla değişen olaylar bu şekilde değildir. Menopoz yaşlanmanın başlangıcı olmadığı gibi kadınlığın sonu da değildir. Bu olayların bilincinde olunduktan sonra menopozda cinsellik daha özgürce gebelik riski de olmaksızın yaşanabilir.
İlerleyen menopoz yıllarında eğer hormon tedavisi alınmıyorsa cinsel organlarda atrofik değişiklikler meydana gelebilir. Bu değişiklikler sonucunda vaginada kuruma, vagen mukozasında incelme ve buna bağlı olarak ilişki sırasında ağrı ve kanama yakınmaları olabilir. Yine bu ağrılı cinsel ilişki de kadını cinsel ilişkiden soğutabilir. Ancak bu tür şikayetlerin kolaylıkla tedavi edilebilineceğini bilmek bu tür yakınmaları gereksiz yere çekmemek için önemli olacaktır. Cinsel isteğin azalmasına bu yaşta ortaya çıkan bazı hastalıklar sonucu olabileceği gibi kullanılan bazı ilaçlarda cinsel isteksizlik yapabilir
Selamın aleyküm sayfan inanki dikkatimi çekti, face de paylaştım
Merhaba herkese siten süper ötesi güzel, şukuladım