Selülitte Bütünleyici Tedavi
Selülitin gelişmesine ve ilerlemesine yol açan çok sayıda neden olduğu belirtilmişti; bu nedenle selülitin temelinde yatan etkenlerden yalnızca biri tedavi edilirse sonuç yararsız ve etkisiz olur. Hekimin yaklaşımı olabildiğince geniş açılı olmalı, selülitin kökenindeki her etken göz önüne alınmalı, yerel ve geçici başarılarla yetinilmemeli ve özellikle, etkilere değil, nedenlere yönelik tedavi benimsenmelidir. Selülit birçok açıdan tedavi edilmesi gereken karmaşık bir bozukluktur ve ancak hasta bütünlük içinde incelenip tedavi edildiğinde başarılı sonuç alınabilir.
Selülit tedavisinde bütün hastalar için geçerli katı bir şema uygulanamaz. Her olguda nedenler ile selüliti ortaya Çıkaran, belirleyen, yatkınlık yaratan ve belirtilerin ortaya çıkıp yerleşmesine yol açan etkenler dikkatle incelenmelidir.
Kişinin öyküsü derinlemesine, uzun ve ayrıntılı biçimde alınmalıdır. İlk belirtilerin ortaya çıkışı ve saptanması önem taşır; ayrıca, yaşamın belirli bir dönemiyle ilişkili olup olmadığı da anlaşılmalıdır. Bazen selülitin kökeninde uzun bir kortizon tedavisi, sinir sistemi üzerinde etkili ilaçların ve müshillerin kötü kullanımı bulunabilir. Kişinin mesleğinin hareketsiz bir yaşama yol açıp açmadığı ya da yapı olarak tembel olup olmadığı da ele alınmalıdır. Beslenme alışkanlıkları da önemlidir; kimi ailelerde beslenme bilinci yoktur, nitelik ve nicelik açısından kötü beslenirler. Kişinin “ruhsal yapısı” dikkatle incelenmeli, kişilik değişiklikleri (örneğin kötümserlik, bunaltı, ruhsal çöküntü, heyecan eksikliği) ortaya konmalı ve özellikle ailesel, duygusal, cinsel ve ekonomik nedenlere bağlı çatışmalar ortaya çıkarılmalıdır.
Eklemler, bağırsaklar, karaciğer, iç salgı sistemi ve bağışıklık sistemindeki bozukluklarda da selülit için uygun bir ortam hazırladığından giderilmelidir. Ayrıca, dişler ya da üst yutaktaki iltihap odakları ortadan kaldırılmalı, kolit gibi hastalıklarla kadın üreme sistemi bozuklukları tedavi edilmeli, kan dolaşımı dengelenmeli, iç salgı sisteminde bir yetmezlik varsa çözümlenmeli, kişinin özel gereksinimlerine uygun her türlü tedavi yapılmalı ve ruhsal tedavi önlemleri alınmalıdır.
Selülit, grip gibi bir saat içinde bulaşan ya da ani sıcaklık değişikliği sonucunda ortaya çıkan bir hastalık değil, aylar ve yıllar boyu yinelenen hataların, yapısal bir yatkınlığın ve özel bir iç salgı yapısının ürünüdür. Birkaç gün içinde iyileşebilecek bir hastalık gibi ele alınmamalıdır.
Selülit Tedavisi
Selülit, bir bölgede sınırlı kalan, zararlı ve en sıkı rejimlere bile dirençli yağ birikintisidir; rejime başka tedavilerin eklenmesiyle tedavi edilebilir.
Yerel tedavi, yağ dokusunu değiştirmeyi, bağdoku sınırlarından kurtarmayı ve yeniden kullanılabilecek duruma getirmeyi amaçlar.
Selüliti yok etmek için en etkili sistem zayıflatıcı beslenme programlarıdır. Bunlara ek olarak, selülitin temelinde yatan nedenleri araştırmak gerekir; bu nedenler etkili olmayı sürdürüyorsa tüm yerel tedavi girişimleri başarısız olacaktır.
Selülit tedavisi tek yönlü olmamalıdır. Yalnızca rejim yapmak, yeterince etkili değildir; tek başına yararsız olan bir yerel tedavi yöntemiyle genel etkili basit bir tedavi girişiminin birlikte uygulanması nedenleri ortadan kaldırır, ama bu tedavi ile önceden var olan selülit yok edilemez.
Tedavinin başarıya ulaşması için genel tedaviyle yerel tedavileri birlikte uygulamak ve uygun bir diyet yapmak gerekir.
Genel tedavi – Vücudun yan bölgelerini kalınlaştıran ve rahatsız eden fazla yağların selülit olduğunu anlamak güç değildir. Bu bölgeye bir lamba yaklaştırılırsa derinin üstünde hafif gölgeler belirir.
Bu noktada nasıl davranılacağına karar vermek daha güçtür. Güzellik enstitüsü ya da masaj salonuna koşmak yerine, önce bir hekime danışmak ve selülitin nedenlerini ortaya çıkarmak doğru olur. Selülitin çeşitli nedenleri olabilir. Özellikle iç salgı sistemindeki dengesizlikler ve nörovejetatif bozukluklar önemlidir.
Selülitin altında yatan neden hemen her zaman bir hormon dengesizliğidir. Selülitli kadında genellikle folikülin fazlalığı vardır. Bunu düzenlemek için en sık kullanılan ilaç foliküline bir ölçüde karşı koyan ve hormon dengesi açısından tehlikesi olmayan progesterondur. Folikülinin progesterona direndiği en inatçı olgularda erkeklik hormonlarının kullanılması gerekebilir.
Doğal olarak dozlar düşük tutulmalı ve bir iç salgı sistemi hastalıkları uzmanı tarafından denetlenmelidir; yüksek dozda erkeklik hormonu verilmesinin sonuçları yalnızca estetikle ilgili değildir, oldukça zararlı olabilir. Bu tedavi ergenlik çağındaki kızlarda ve özellikle çok tüylü kadınlarda tatsız sonuçlara yol açabileceğinden uygulanmamalıdır.
Selülitin kökeninde metabolizmayla ilgili sindirim ve karaciğer bozuklukları da bulunabilir.
Kabızlık kronik zehirlenmeye yol açtığından, düşünülmesi gereken ilk sorudur. Bununla birlikte, bağırsağı zedeleyebilen güçlü müshiller kullanılmamalıdır; daha çok, bol miktarda pişmiş sebze ve meyve içeren bir diyet önerilir. Ayrıca su, dışkılamayı kolaylaştırdığından bol bol su içilmelidir.
Karın jimnastiği de karın kaslarını güçlendirerek bağırsak tembelliğini giderdiğinden yararlıdır. Etkili olması için düzenli ve sabah aç kanuna yapılmalıdır.
Kabızlığı gidermek için bağırsağı kayganlaştıran keten tohumu gibi bazı maddeler de kullanılabilir. Ağır selülit olgularında karaciğer de işin içine girer.
Bu durumda vücut için zararlı olan alkol, pişmiş yağlar, özellikle kızartmalar, domuz eti ve acı salçalar gibi maddeler yasaklanır.
Ağır selülit olgularında vücutta aşırı derecede su tutulduğu saptanabilir. Potasyum içeren idrar söktürücü ilaçlar böbreklerden su ve tuz atılmasını hızlandırdığından çok yararlıdır. Bu ilaçlar, yağ dokusunu çevresindeki bağdokudan kurtarmayı amaçlayan masaj ya da benzeri yerel tedavilerle birlikte alınmalıdır. Böylece dokulardaki fazla sıvı atılır; öte yandan, idrar söktürücüler, yerel tedavide ilk olumlu sonuçlar alındıktan sonra kullanılmalıdır.
Bununla birlikte, aşırı idrar söktürücü kullanımının belirli tehlikelere yol açabileceği de bilinmelidir. Tansiyon düşmesi, baş dönmesi ve hatta bayılma görülebilir. Aşırı sıvı kaybı derinin kurumasına, esnekliğini ve gerginliğini kaybetmesine neden olabilir, zamansız kırışıklıklar ortaya çıkabilir. Bu nedenle idrar söktürücüler dikkatli kullanılmalıdır. Yapay yollarla elde edilen ilaçlardan önce, aynı işlevi gören doğal maddeler denenmelidir; ıhlamur, madensuyu, kuşkonmaz, soğan, sarımsak, pırasa gibi doğal idrar söktürücülerin hiçbir tehlikesi yoktur.
Ruhsal Etkenler
Sinir sistemi, selülitin oluşumu ve yerleşmesini iki açıdan etkiler. Ruhsal etkenler selülitin ilk ve belirleyici nedeni olabilir, yerleşmesini ya da ağırlaşmasını etkileyebilir.
Selülitli kadınların kişilik yapısı genellikle sıkıntılı, huzursuzdur; bedensel olarak yorgun, ruhsal olarak da çöküntü içindedirler. Bu durum, selüliti gidermek için uygulanan tedavi girişimlerinin başarısız kalmasıyla daha da kötüleşebilir. Bazen ürkütücü bile olabilen bu sonuçlar hastanın kendini mutsuz ve çaresiz hissetmesine yol açar; çözümsüz bir takıntıya saplanarak hiçbir zaman tedavi edilemeyeceğini düşünerek yaşamı kendine ve çevresine zehir eder.
Birçok hastada çocukluk dönemlerine inen ruhsal sarsıntılar vardır: Yeterince sevgi, ilgi göstermeyen ya da aksine çok gergin ve kaygılı yaklaşımı ve ilgisiyle çocuğun kişiliğini boğan anne babalar ya da eşlerin anlayışsızlığı, mesleki, duygusal ya da ailesel çatışmalardan kaynaklanan sarsıntılar etkili olabilir.
Bazıları tümüyle sakin, huzurlu ve mutlu olduğunu bildirirse de çok iyi yürütülen bir sorgulamayla temelde yatan ruhsal sorun ortaya çıkar. Eşinden ayrılmış ya da boşanmış, kendinden çok genç bir erkekle evli, çocuklarından ayrılmış ya da gece gündüz çalışarak ekonomik durumunu iyileştirmeye çalışan, sürekli mutsuz ve mükemmeliyetçi olduğundan bütün zevk ve eğlencelerden uzak durarak diploma ardına diploma alan kadınlarda da selülit görülebilir. Bazı olgularda ise selülitin nedeni despot bir kaynana ya da aldatan bir eş olabili
merhaba arkadaşlar web siten inan ki güzel, sağolun