Zekanın gelişimi; Ünlü bir psikolog olan Stern’e göre zihin süreci «yeni durumlara elverişli, hızlı ve etken biçimde uyma yeteneği» olarak tanımlanabilir.
Bu uyabilme, yani durumlara uyabilene kişinin gelişmesi boyunca gittikçe değişen biçimler gösterir. Değişiklik bundan önceki bölümlerde ele alınan ayrı testlerle, Brunet-Lezine, Terman testleriyle açık biçimde belli olur. Ancak bu testleri ayrı ayrı ele alırken zihin gelişmesinin genel çizgisi gözden kaçırılabilir. Bu genel görünüşü de unutmamak, çocuk zihinihin gelişmesi derken geniş kapsamlı bir bakışı bırakmamak gerekir.
Zihinsel gelişmede değerlendirilmesi zor ve aşağı yukarı yaşamın ilk yılını içine a-lan bir ilk aşamadan sonra, zekânın ölçüye vurulabildiği bir aşama başlar. Birçok yazar bu döneme «Sorular dönemi», «Bu ne? dönemi» der. İkinci yılın ilk aylarında ortaya çıkan bu aşamanın başlangıcında bebek gözünün önündeki şeylerin ne olduğunu öğrenmek ister, iki yaşını doldurduktan sonraysa olayların nedenini sormaya başlar. Tabii önce en basit olayları sorar. Bu eğilim, çocuğun zekâsında önemli bir değişikliğin başladığını gösterir. Çocuk artık neden-sonuç ilişkisini kavrayabilmektedir. Artık «Niçin?» dönemi başlamıştır. Bu, yıllarca sürecek bir dönemdir.
Pedagog Pachioli’nin izleyicisi pedagog, psikiyatr ve psikologlar bu sorular döneminden sonra gelen aşamaya «çocukluk» dönemi demektir. Bu aşamada çocuğun dış çevreyle yani gerek kişiler gerek eşya ile ilişkileri özel nitelikler kazanır. Bu ilişkilerde bir çeşit «toptancılık» görülür. Çocuk çevresindeki kişi ya da eşyanın tümünü gözler, ayrıntılarını ayrı ayrı farkedemez. Üç yaşından altı yaşına kadar eşyanın biçimi, renkleri, onun için birbirinden ayrılamaz bir bütündür. Çocuk bu dönemde «ab-solütist» yani mutlakçı, saltçıdır.
Başka kişilere karşı, eşyaya karşı, kısaca kendini merkezi sandığı dış dünyaya karşı olan tutumunu eleştirici biçimde değerlendiremez. Psikologlar bu döneme «egosantrik» dönem, «merkez benim, ben merkezdeyim» dönemi derler. İşte bundan ötürüdür ki, bu dönemde çocuğun düşüncelerini açıkça dışa vurabilmesi epeyce güçtür. Çünkü kendini dışa açamaz. Çevresi kendisi demektir. Çevresinin dışına, yani düşüncesinin dışına çıkıp onu değerlendirip açıklamaya geçemez.
Bundan başka çocukta henüz tam bir mantık yargılaması oluşmamıştır. Çocuk özelden genele, genelden özele geçemez. .Zaten «çocuk mantığı»nın «büyük mantığından apayrı bir şey olması bundandır.
Düşünme aşaması bundan sonra gelir. Çevre konusunda düşünemernek, kendi i-çine dönememek, kendi içini görememek yedi yaş dolaylarında son bulur. Yedi yaşında yeni bir dönem başlar. Bu yeni aşama düşünce aşamasıdır. Çocukta her ne kadar bir önceki dönemin glöbalizminden bir şeyler kalmışsa da, yani olayları bir bütün olarak değerlendirme, ayrıntıları .atlama eğilimi az çok sürüp gidiyorsa da, artık yavaş yavaş büyüklerin ölçüsüne benzer bir ölçüye ulaşmıştır. Zaten bir takım mantık yargılamaları isteyen okul çağı da bu aşamaya rastlar.
Çocukluğun son yılları hızlı bir gelişme gösterir. Bundan önceki bölümlerde zihin gelişmesinin aşamaları için yaş ve tarihler saptandığı görülmüştür. Bu önceden saptanmış dönemlerin gerçeğe ne kadar uyduğu, ya da tarihin bir döneminde uyduğu halde bugün hâlâ geçerli olup olmadığı tartışılabilir. Son otuz kırk yıldır toplumun bütün kuruluşlarında, her alanda bir hızlanma olduğu gibi zihin süreçlerinde de bir hızlarıma görülmektedir. Ancak bu, bugünün çocuğu kırk yıl önceki ya-şıntından daha zeki demek değildir.
Değişen, yalnız olgunlaşma sürecinin er-kenliğidir. Zihnin gittikçe daha erken olgunlaşmasının nedeni bugünün çocuğu -nun kırk yıl öncenin çocuğuna oranla daha erken uyarılmasını sağlayan araçların (televizyon, sinema, telefon, otomobil, e-lektrikli ev araçları vb.) çoğalmasında a-ranmalıdır. Bütün’bunlar günümüzün çocuğu üzerinde bir uyarı bombardımanı etkisi yapmaktadır. Bildirişimin ve ev dışı yaşamın gittikçe artan kolaylıkları ile bu bombardıman her geçen yıl gücünü artırmaktadır. Bütün bunlar zihin sürecini hız-landıhmaktadır. öte yandan psiko-sanso-riyel yani ruhsal-duyusal uyarıların aşırı artışı çocuklarda nevrozun çoğalmasına yol açmaktadır.
Ancak konu bu noktaya gelip dayandığında artık başka bir alana,’ insanlığın kaçınılmaz doğal ilerlemesine verdiği «ödün»ler alanına girilmektedir. Bunun sonuçları ise bir başka uzmanlık dalı olan psikiatride incelenebilir.
Çocuğun zihin gelişmesinin çeşitli aşamaları ve doğumdan on dört yaşına kadar geçen dönemde zekânın değerlendirilmesi bundan önceki bölümlerde ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştır.
Merhaba herkese paylaşım vallaha dikkat çekici, tebrikler
Mrb paylaşım inan ki çok güzel, şukuladım
Selam herkese sayfanız yeminle çok güzel, sosyal medyada paylaştım
Merhabalar sayfanız ciddiyim dikkatimi çekti, linkedinde paylaştım
Selam herkese paylaşım vallaha billaha dikkatimi çekti, face de paylaştım
Slm bu web sitesi harbiden mükemmel, face de paylaştım
Selamlar paylaşım süper ötesi dikkatimi çekti, face de paylaştım
Selamlar web siten inanılmaz iyi, sağolun